Uzun yıllardır çok farklı marka ve model araba kullandım. Üstelik en zorlu trafikte. Fakat en zor arabayı evlendikten sonra kullandım. Bu dört tekeri ve birde içten yanmalı motoru olan araç değil. Bu araç baba olduktan bir süre sonra aldığımız bebek arabası. 🙂
Evet, bebek arabasının kullanım zorluğu saçma duruyor ama ülkemizde kullanması en zor şeylerden birisi bebek arabasıymış. AVM’ye gidersin mecbur asansör kullanacaksın. Fakat sağlığı yerinde birçok genç ve orta yaşlı kesim asansörün başındadır. İstanbul’da bu durum az olsa da Anadolu’da maalesef AVM asansörleri belirttiğim kesim tarafından gereksiz işgal ediliyor. Doğal olarak bir üst kata çıkmanız için daha fazla bekliyorsunuz. Çünkü engelli, yaşlı ve bebekleri olan bireylerin kullanması gereken asansör, düşüncesiz şahsiyetler tarafından İŞGAL EDİLMİŞTİR.
Yine ailece müze vb. alanları gezmek istersin. Fakat bebek arabasının geçeceği alanlar yeterli değildir. Veyahut geçiş rampaları yoktur ve o merdivenlerle mücadele etmek zorunda kalırsın.
Hepsi bunlarla sınırlı değil. Hastane, restoran, kaldırımlar ve birçok yerde çıkış ve iniş rampasının olmamasını da zorluklara ekleyebilirim. Maalesef birçok yapı ve çevre düzenlemesinde buna yeterli seviyede dikkat edilmiyor. Birçok konunun nizami şekilde yapıldığı alanlarda ise saçma sapan park ve işgaller karşınıza diğer bir zorluk olarak çıkıyor. Özellikle bazı motosiklet sürücüleri kafalarına göre yaptığı parklar yüzünden bebek arabasını kaldırımda sürmek güçleşiyor.
Kısacası bu kadar sıkıntılı ortamda henüz 1 yaşına girmemiş bebeğimle bir şekilde sorunları aşabiliyoruz. Fakat engelli bireylerin işi çok ama çok zor. O yüzden ortak olarak kullandığımız alanlarda DAHA FAZLA DUYARLI OLMALIYIZ.