İkinci El Otomobil Nasıl Alınmalı?

Otomotiv sektöründe son yılların en sıra dışı fiyat dalgalanması yaşanıyor. Artık sıfır araç almak çok güç ve ikinci el otomobile olan talep patlamış durumda. Fakat ikinci el araç alımında birçok soru var. Nihayetinde sıfır araç almak kadar güvenli değil. Peki ikinci el otomobil nasıl alınmalı? Zaman içerisinde kişisel tecrübelerimden oluşan bilgilerle bu konuda hiç fikri olmayanlar için rota oluşturdum. Umarım faydasını görürsünüz.


İkinci El Otomobil

Nasıl bir otomobil alacağınızı çoktan belirlediğiniz için girizgâhı geçiyorum ve alma aşaması ve sonrası için neler yapmanız gerektiğini anlatayım.

Diyelim ki toplamda 100 bin TL bütçeniz var. Bunun %10’luk kısmını olası masraflar olarak kenara ayırın ve asla cebinizdeki son kuruşu direkt araç fiyatı olarak belirlemeyin. Ne olursa olsun kullanılmış araç alıyorsunuz ve ekspertiz raporları aracı sorunsuz gösterse de yakın zamanda masraf açma ihtimali doğacaktır. Ayrıca aracın periyodik ve ağır bakımları gelmiş olabilir. Bunun içinde bütçe gerekir. Tabi buna ek olarak satış, sigorta ve isteğe bağlı olarak kasko masraflarınız da olacaktır. Yani bütçeyi sadece “aracı alacağım” diye değil, araca bineceğim odaklı belirleyin.

İlk kısmı geçtik. Şimdi amacınıza yönelik araç profilini belirleyin.

Aracı belirlediniz ve marka-model olarak şu arabayı alıyorum dediniz. İlan sitelerinde de geziyorsunuz. Fakat bunu yapmadan önce forum sitelerinde araç sahibi kullanıcıların yorumlarına kulak verin. Kronik sorunlarını öğrenin. Hatta kronik sorunlu parçaların fiyatlarını da araştırın. Buna ek olarak belirlenen aracın en popüler motor seçeneğini ve donanım paketini de forumlardan öğrenebilirsiniz.

Aracın hakkında genel bilgi edindiniz. Şimdi sıra geldi fiyat analizine. Bilinen ilan sitelerinden aracın piyasa analizini yapın. Aşağı yukarı bütçenize göre bir fiyat çıkacaktır. Son zamanlarda fiyatlar haftalık olarak değişiyor. Yine de yazılan rakamlar üzerine çok takılmayın. Satıcıyı kırmadan bütçenize uygun teklifi yapın.

Alacağınız aracı buldunuz. Sırada en önemli nokta var. Genellikle birçok alıcı ekspertizi yeterli buluyor. Fakat bence yeterli değil. Ekspertiz de aracın geçmişine dair muayene ve kaza kayıtları, kaporta durumu detaylıca öğrenilebilir. Fakat motor ve otomatik şanzımanlar için aynı durum söz konusu değil. Yazılımlı aracın motor gücü yüksek çıkar ve performans değeri sizi yanıltır. Hem motor hemde şanzıman için katkı maddeleri kullanılarak olası sorunlar kapatılıyor. Bu da alıcıyı yanıltır. Bu yüzden aracın motoruna mutlaka kompresyon testi yaptırın. Otomatik şanzıman için ise mümkünse servise götürüp kavramanın ne durumda olduğunu öğrenin. Hatta gitmişken servis kayıtlarını da isteyin. Yeni araçlarda mutlaka çıkacaktır. Yaşı büyük arabalarda servis kaydını bulmanız zor olacaktır. Kısaca motor ve şanzıman çok önemli. Bu ikili de olası ağır sorunlar başınızı fena ağrıtır.

Yukarıdaki bilgilere ek olarak;
kilometre orijinal mi kaygınız illa ki olacaktır. Fakat yüksek kilometre takıntısından dolayı da temiz araçları ıskalamayın. Öyle arabalara denk geldim ki kimisi 10 bin km’de şanzıman arızası veriyorken kimisi de 200 bin km’de en ufak trim sesi vermeden yıllara meydan okuyor. Bahsettiğim araçlar Audi, BMW ya da Mercedes değil 🙂 .

Tekrardan kilometre orijinalliği konusuna gelelim. Aslında otomobil görsel kondisyonu ile yaşanmışlığını belli eder. Direksiyon simidi, vites topuzu, kapı iç kolu, koltuklar ve tavanın rengi aracın temizliği konusunda ilk izlenimleri verir. Öte yandan cam fitilleri de aracın genel kondisyonuna dair bilgi verir. Bu konuda en net bilgiyi düzenli muayene kayıtları verir.

Toparlayacak olursak;
ihtiyacınıza göre aracın sınıfını belirleyin,
kullanıcı yorumlarını okuyun ve genel sorunlarına kulak asın,
bütçenizi olası masraflar için doğru konumlandırın,
işinin ehli ekspertize aracı baktırın ve motor kompresyon testini mutlaka yaptırın.

Şimdiden aracınız hayırlı olsun. Kazasız, sorunsuz ve keyifli sürüşler dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir