2013 yılının son ayına girmeden memleketimi ziyaret ettim. Hayatım boyunca kar yağışı görmediğim kış ayı yaşamadım. Bu sene ilk defa kar ve soğuk ikilisinin ayrılmaz uyumunu görmeyeceğimi düşünüyordum ki son anda aldığım gezi kararı bunu değiştirdi. Tekirdağ’da ikinci seneyi doldurmama rağmen şansıma geçen sene de askerlik hizmetinden dolayı yine ağır kış koşullarına maruz kalmıştım 🙁 . Her neyse, doğup büyüdüğüm şehre ayağımı basar basmaz, 1800 metre rakımın soğuk etkisi hemen kendini hissettirdi. Programım da 3 günlük gezinti vardı. Büyüklerimi gördüm, dostlarla selam kelam derken belirlediğim tarihi yerleri ve şehrimizin önemli yerlerini tekrardan gezdim. Çifte minareli medresemiz tadilat görüyordu. Erzurum evleri her zaman ki tarihi ruhunu muhafaza ederken, atlama kuleleri Erzurum’un ortasından gelen gidene selamını vermeye devam ediyordu. Yani memleketle de özlem giderdim.
Bu üç günlük programda birde otomobil testi gerçekleştirdim. Ağır kış koşullarında oldukça eğlenceli geçti. Testi burada yayınladım.
Kısa seyahatim sırasında birkaç fotoğrafta çektim. Geriye 3 şey aklımda kaldı: Soğuk soğuk soğuk. Şaka şaka 🙂 Bu geziden fazla memnun kaldığım söylenemez ama insanın memleketi gibisi yok hani. Fakat yolunuz Erzurum’a düşerse, hiç bir şey yapmasanız bile tadacağınız özel lezzetler var. Mesela birisi cağ kebap, diğeri kadayıf dolması. “Bunu nerede yeriz?” diye öneri isterseniz. Size Muammer Ustayı tavsiye ederim. Cağ kebaba özel bir büyü katmış. Kadayıf dolmasında ise kendileri markadır. Bunun dışında taş mağazalardan oltu taşı tesbihi almayı ihmal etmeyin. Çektikçe stres atarsınız 😉 . Kısa gezintilerde bu ögeler, Erzurum’un ruhunu hissetmenizi sağlar.